Türkiye’de de tuz üretimi oldukça eskilere uzanır. Çankırı, Tepesidelik, Kağızman, Tuzluca gibi yatakların en az 1000 yıldan beri işletildiği düşülmektedir.
Anadolumuzda ismini tuz’dan alan birçok yerleşim birimi saymak mümkündür. Tuzla, Tuzluca, Tuzhisar, Tuzlagözü köyü, Tuzla deresi, Tuzköy, Tuzçullu gibi yerleşim birimleri bunlardan sadece bir kısmıdır. Fransızların Sel, İtalyanların Sal, İngilizlerin Salt, Almanların Salz kelimeleri, esas itibarıyla tuz anlamına gelen Latince Sal kökünden gelmektedir.
Türkçemizde kökü Latinceden gelme, tuzla ilgili birçok sözcükler farkında olmadan kullanılmaktadır. Latince Salsun salça olarak, tuzun çeşnilendirilmişi anlamına gelen Salcicius kelimesi Sosis olarak dilimize geçmiştir. Kullanmakta olduğumuz Salamura kelimesi latince “Salmacudus” Sal ve Maria kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiş olup, tuzlu su anlamını taşımaktadır.
Ekonomik bir değer taşıyan tuz kaynakları katı ve sıvı olarak ikiye ayrılmaktadır. Tuz sıvı halde denizlerde, tuzlu su kaynaklarında ve katı halde kaya tuzu şeklinde bulunmaktadır.
Tuz doğada sıvı ve katı olarak bulunmaktadır. Türkiye’de ve dünyada tuz Deniz, Kaya, Kaynak ve göl olmak üzere dört şekilde çıkartılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder