Kaolin, kil mineralleri sınıflandırması içinde bir grup kil mineraline verilen isimdir. Kaolin hammaddesini oluşturan en önemli mineral Kaolinit (Al2Si2O5(OH)4) olup alüminyum hidro silikat bileşimli bir kil mineralidir. Kaolin terimi altında çeşitli jenetik modellerle oluşmuş kaolin türleri ve kaolinitik killer yer almaktadır.
Kristal yapılarına göre yapılan kil sınıflandırmalarında, eş boyutlu ve bir yönde uzamış olanlar Kaolinit grubu olarak diğerlerinden ayrılmaktadır.
Oluşum itibariyle, feldspat içeren granitik veya volkanik kayaçların feldspatlarının altere olarak kaolinit mineraline dönüşmesi sonucu kaolinler oluşmaktadır. Ana kayaç içindeki alkali ve toprak alkali iyonların, çözünür tuzlar şeklinde ortamdan uzaklaşması sonucu Al2O3 içerikli sulu silikatça zenginleşen kayaç kaoliniti oluşturur.
K2O.Al2O3.6SiO2+2H2O------->Al2O3.6SiO2.H2O+KOH
Al2O3.6SiO2.H2O---------------->Al2O3.2SiO2.H2O+4SiO2
Al2O3.2SiO2+H2O+H2O-------->Al2O3.2SiO2.2H2O
Kaolinit
TÜRKİYEDEKİ YERALTI KAYNAKLARI
13 Mayıs 2011 Cuma
ALÇITAŞI (JİPS):
Alçıtaşı kimyasal bileşimi kalsiyum sülfat olan bir mineraldir. Bileşiminde iki molekül kristal suyu bulunan türüne jips ( CaSO4 + 2H2O ) denir.
Alçıtaşı tabiatta 6 şekilde bulunur. Bunlar; Anhidrit, Bassanit, Jips, Albatr, İpek Jipsi ve Selenittir.
Doğal anhidrit susuz kalsiyum sülfattır. Doğa da genellikle alçıtaşı ile birlikte yataklandığı görülür. Bazı ülkelerdeki sülfürik asit üretimi dışında yakın tarihlere kadar fazla bir kullanım alanı bulunamamıştır. Ancak 30 yıldan bu yana kimya endüstrisinde ve inşaat malzemeleri yapımında Önem kazanmış bulunmaktadır.
Diğer bir jips çeşidi olan bassanit, anhidrit ile jips arasında ayrı bir mineral fazı oluşturmaktadır. Jips doğada bol miktarda bulunur. Çok eski devirlerde jipsi ısıtarak alçıya çevirdikten sonra başta Mısırlılar olmak üzere Asurlular, Çinliler, Yunanlılar ve Romalılar kullanmışlardır. Ancak 1755' de Fransa'da jips kimyasının açıklığa kavuşması ve 1870' de alçı priz geciktirme metodunun bulunmasıyla alçı tüketimi gelişmeye başlamıştır.
Albit
Sodyum ağırlıklı bir feldspat minerali.
Kimyasal formülü Na Al Si3 O8dir. Molekül ağırlığı yaklaşık olarak 263'tür. Beyaz, gri, yeşilimsi gri, mavimsi gri renklerde bulunabilir. Iyi dilinimlidir. kristal sistemi trikliniktir. Sertligi 6 dir
Türkiye, cam ve seramik sanayisinde kullanılan Albit'in üretiminde, yılda 3 milyon ton ile 1. sırada yer alır. Yurdumuzdaki Albit yatakları, Batı Anadolu’da, Çine-Milas-Yatağan-Bozdoğan yöresinde, Güneydoğu'da Bitlis ve Kuzeydoğu'da Artvin-Şavşat yöresindedir. Bitlis yöresindeki rezervlerde henüz üretim yapılmamaktadır
Kimyasal formülü Na Al Si3 O8dir. Molekül ağırlığı yaklaşık olarak 263'tür. Beyaz, gri, yeşilimsi gri, mavimsi gri renklerde bulunabilir. Iyi dilinimlidir. kristal sistemi trikliniktir. Sertligi 6 dir
Türkiye, cam ve seramik sanayisinde kullanılan Albit'in üretiminde, yılda 3 milyon ton ile 1. sırada yer alır. Yurdumuzdaki Albit yatakları, Batı Anadolu’da, Çine-Milas-Yatağan-Bozdoğan yöresinde, Güneydoğu'da Bitlis ve Kuzeydoğu'da Artvin-Şavşat yöresindedir. Bitlis yöresindeki rezervlerde henüz üretim yapılmamaktadır
10 Mayıs 2011 Salı
TORYUM
R adyoaktif, metalik bir element. Th sembolüyle gösterilir. İlk defâ bir İsveç kimyâcı tarafından 1828 yılında keşfedilmiştir.
Bulunuşu ve elde edilişi: Toryum, lantanoitlerle birlikte bulunur. Ayrıca torit (ThO2) hâlinde de tabiatta mevcuttur. Lantanoitler yanında, monazit kumunda toryum da vardır. Monazit kumu sıcak sülfat asidiyle işleme sokulup soğutulduktan sonra, sülfat çözeltisine oksalat asidi katılırsa, toryum ve bütün lantanoitler oksalatları hâlinde çökerler. Fazla amonyum oksalat katılırsa, toryum kompleks vererek çözeltiye geçer. Çözelti süzüldüğünde toryum ayrılır.
Metalik toryum, ThI4’ün termik parçalanması ile elde edilir. Bundan başka toryum florürün (ThF4) kalsiyumla indirgenmesinden de elementel toryum ele geçer.
Özellikleri: Kurşun yumuşaklığında ve kolay işlenebilen bir metaldir. Atom numarası 90, atom ağırlığı 232,038’dir. Elektron düzeni (Rn) 6d27s2 olup, bileşiklerinde de 4+ değerlikli olur. Erime noktası 1750°C, kaynama noktası 3850°C ve özgül ağırlığı 11,71 gr/cm3tür. Asitlerde ve bazlarda çözünmez. Toryumun Th-223’ten Th-235’e varan on üç tâne radyoaktif izotopu vardır. Tabiî hâlde bulunan yegâne izotop Th-232’dir ki bunun yarılanma ömrü 1,39.1010 senedir.
Kullanılışı: Th’un en çok kullanılan bileşiği ThO2’dir. Bu da toryum hidrooksit veya diğer toryum tuzlarının kızdırılmasıyla ele geçer. ThO2’nin kızdırıldığı zaman neşrettiği ışığın önemli kısmı gözle görülebilen sahada olduğundan, toryum CeO2 ile birlikte aydınlatma gâyesiyle kullanılır. 1800’lerin sonlarında bu maksatla kullanılmaya başlanmıştır. O zamandan bu yana hem sokak lambalarında hem de elektriksiz mahallerde dâhilî aydınlatmalarda kullanılmıştır.
Toryum-232 atom çekirdeği parçalanabilen metal olmamakla birlikte, nötron absorbsiyonu ile uranyum-233’e dönüştürülebildiğinden önemli bir nükleer enerji kaynağı olur. Çünkü tabiatta uranyumdan daha yaygın olarak bulunur.
Metalik toryum, vakum tüpleri için azot ve oksijen giderici olarak kullanılır. Magnezyumla olan hafif ve yüksek sıcaklığa dayanıklı alaşımı roket ve uçakların yapımında kullanılır. Toryum florür yüksek sıcaklık seramiklerinde, toryum oksit nükleer yakıtlarda, tıpta, seramik ve elektronik âlet yapımında kullanılır.
Bulunuşu ve elde edilişi: Toryum, lantanoitlerle birlikte bulunur. Ayrıca torit (ThO2) hâlinde de tabiatta mevcuttur. Lantanoitler yanında, monazit kumunda toryum da vardır. Monazit kumu sıcak sülfat asidiyle işleme sokulup soğutulduktan sonra, sülfat çözeltisine oksalat asidi katılırsa, toryum ve bütün lantanoitler oksalatları hâlinde çökerler. Fazla amonyum oksalat katılırsa, toryum kompleks vererek çözeltiye geçer. Çözelti süzüldüğünde toryum ayrılır.
Metalik toryum, ThI4’ün termik parçalanması ile elde edilir. Bundan başka toryum florürün (ThF4) kalsiyumla indirgenmesinden de elementel toryum ele geçer.
Özellikleri: Kurşun yumuşaklığında ve kolay işlenebilen bir metaldir. Atom numarası 90, atom ağırlığı 232,038’dir. Elektron düzeni (Rn) 6d27s2 olup, bileşiklerinde de 4+ değerlikli olur. Erime noktası 1750°C, kaynama noktası 3850°C ve özgül ağırlığı 11,71 gr/cm3tür. Asitlerde ve bazlarda çözünmez. Toryumun Th-223’ten Th-235’e varan on üç tâne radyoaktif izotopu vardır. Tabiî hâlde bulunan yegâne izotop Th-232’dir ki bunun yarılanma ömrü 1,39.1010 senedir.
Kullanılışı: Th’un en çok kullanılan bileşiği ThO2’dir. Bu da toryum hidrooksit veya diğer toryum tuzlarının kızdırılmasıyla ele geçer. ThO2’nin kızdırıldığı zaman neşrettiği ışığın önemli kısmı gözle görülebilen sahada olduğundan, toryum CeO2 ile birlikte aydınlatma gâyesiyle kullanılır. 1800’lerin sonlarında bu maksatla kullanılmaya başlanmıştır. O zamandan bu yana hem sokak lambalarında hem de elektriksiz mahallerde dâhilî aydınlatmalarda kullanılmıştır.
Toryum-232 atom çekirdeği parçalanabilen metal olmamakla birlikte, nötron absorbsiyonu ile uranyum-233’e dönüştürülebildiğinden önemli bir nükleer enerji kaynağı olur. Çünkü tabiatta uranyumdan daha yaygın olarak bulunur.
Metalik toryum, vakum tüpleri için azot ve oksijen giderici olarak kullanılır. Magnezyumla olan hafif ve yüksek sıcaklığa dayanıklı alaşımı roket ve uçakların yapımında kullanılır. Toryum florür yüksek sıcaklık seramiklerinde, toryum oksit nükleer yakıtlarda, tıpta, seramik ve elektronik âlet yapımında kullanılır.
Uranyum
Uranyum kimyasal bir eleman. Sembolü U. Atom ağırlığı 238,2 atom numarası 92 dir. Demir görünüşünde bir madendir, 1800 derecede ergir, atomsal parçalanmada radyumu verir. Son yıllarda teknikte en çok kullanılan elemanlardan biri olmuştur. Periyodik tablonun III B grubundaki aktinitler serisinde yer alan radyoaktif kimyasal element. Yoğun, sert ve gümüş beyazı renginde bir metal olan uranyum tabii elementler arasında atom ağırlığı en yüksek olanıdır.
1939’da Fermi, uranyumun çekirdek reaksiyonlarının zincir reaksiyonları olduğunu söyledi. 1939 yılında araştırmacılar U235’in fisyon reaksiyonu verebileceğini gösterdiler. 1942’de nükleer zincir reaksiyon yapıldı. Uranyumdan yapılmış atom bombası 1945’te kullanıldı
Periyodik cetvel elementlerin kimyasal ve fiziksel özelliklerini periyodik olarak gösteren çizelge. Elementlerin fiziksel ve kimyasal özelliklerindeki benzerliklerin araştırılması fizik ve kimyacıları ilgilendirmiştir. Gerçi benzer özelliklerdeki elementlerin sıralanabilmesi için bilinen elementlerin özelliklerinin öncelikle ortaya konulması gerekir. Altın, gümüş, kalay, bakır, kurşun ve cıva gibi elementler eski çağlardan beri biliniyordu.
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
Kimyada “U” sembolüyle gösterilir. 1789’da ...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
Kimya doğada mevcut olan bütün maddeleri inceleyen bir bilim dalı. Özellikle maddelerin yapılarını ve birbirleriyle olan etkileşimlerini inceler. Periyodik cetvelle gösterilen elementlerin ve oluşturdukları bileşiklerin yapılarının ve aralarındaki reaksiyonların incelenmesi kimyanın konusudur. Kimya bilgi ve etkinlikleri sistemli hale getirmek amacıyla birbiriyle ilgili bileşikleri, sistemleri, yöntemleri ve amaçlarını gruplayan birçok alt dala ayrılır
M. H. Klaproth tarafından keşfedilen uranyum E.M. Peligot tarafından 1841 yılında uranyum-4-oksitten (UO2) izole edildi. 1896’da Henri Bucquerel uranyumun radyoaktif bir element olduğunu keşfetti. 1934’te Fermi ve çalışma arkadaşları uranyumun ß-ışıması yaptığını buldular. 1938’de Hahn ve Strassmann uranyumu nötronla bombardıman ederek daha hafif elementler elde ettiler.1939’da Fermi, uranyumun çekirdek reaksiyonlarının zincir reaksiyonları olduğunu söyledi. 1939 yılında araştırmacılar U235’in fisyon reaksiyonu verebileceğini gösterdiler. 1942’de nükleer zincir reaksiyon yapıldı. Uranyumdan yapılmış atom bombası 1945’te kullanıldı
BOR
Bor, sembolü B olan atom numarası 5 olan element. Bor trivalent nonmetalik bir element olup boraks ve uleksit bileşiklerinde çokca bulunur. Bor dunya da serbest element olarak bulunmaz. Boronun bir cok allotropu vardır; amorf katı bor kahverengi renkte bir toz iken, sağlam kiristalli bor siyah, sert (Mohsh ölçeğinde 9.3), oda sıcaklığında zayıf iletkendir
Bor mineralleri, sanayide sayısız denicek kadar çok çeşitli işlerde kullanılmaktadır. Bor minerallerinden elde edilen boraks ve asit borik; özellikle nükleer alanda, jet ve roket yakıtı, sabun, deterjan, lehim, fotoğrafçılık, tekstil boyaları, cam elyafı ve kağıt sanayinde kullanılmaktadır. çok mükemmel bir kristaldir
Üretim için kullanılan diğer bir yöntem de şudur. A.B.D. Kaliforniya'da bazı tuzlu su çözeltilerinde % 1,5 kadar boraks bulunur. Borakslı göllerden itibaren sadece bir kristallendirme işlemiyle elde edilen üründe, sodalı su ile yapılan tekrar kristallendirmeler yardımıyla saf hale getirilir. (Borik asitin zayıf bir asit olması nedeniyle boraks, su etkisiyle kısmen hidrolize uğrar; olayısıyla meydana gelen boraks kristallerinin bir kısmının hidrolizini önlemek için, boraksın sodyum karbonat eşliğinde kristallendirilmesi gerekir.) (3-5).
Türkiye'de büyük çapta boraks üretimi, 1968'de Bandırma'da Etibank Boraks ve asitborik fabrikalarında önce kolemanitten başlayarak yapılmıştır. Öğütülmüş kalsine kolemanit, Na2CO3 ve NaHCO3 ile reaksiyona sokulur, reaksiyon sonucu oluşan CaCO3 çamurunun süzülmesiyle geriye kalan ana çözelti kristallendirilir, ayrılan kristaller kurutulur ve torbalanır.
Bor mineralleri, sanayide sayısız denicek kadar çok çeşitli işlerde kullanılmaktadır. Bor minerallerinden elde edilen boraks ve asit borik; özellikle nükleer alanda, jet ve roket yakıtı, sabun, deterjan, lehim, fotoğrafçılık, tekstil boyaları, cam elyafı ve kağıt sanayinde kullanılmaktadır. çok mükemmel bir kristaldir
Üretim için kullanılan diğer bir yöntem de şudur. A.B.D. Kaliforniya'da bazı tuzlu su çözeltilerinde % 1,5 kadar boraks bulunur. Borakslı göllerden itibaren sadece bir kristallendirme işlemiyle elde edilen üründe, sodalı su ile yapılan tekrar kristallendirmeler yardımıyla saf hale getirilir. (Borik asitin zayıf bir asit olması nedeniyle boraks, su etkisiyle kısmen hidrolize uğrar; olayısıyla meydana gelen boraks kristallerinin bir kısmının hidrolizini önlemek için, boraksın sodyum karbonat eşliğinde kristallendirilmesi gerekir.) (3-5).
Türkiye'de büyük çapta boraks üretimi, 1968'de Bandırma'da Etibank Boraks ve asitborik fabrikalarında önce kolemanitten başlayarak yapılmıştır. Öğütülmüş kalsine kolemanit, Na2CO3 ve NaHCO3 ile reaksiyona sokulur, reaksiyon sonucu oluşan CaCO3 çamurunun süzülmesiyle geriye kalan ana çözelti kristallendirilir, ayrılan kristaller kurutulur ve torbalanır.
DEMİR
D emir, dünyada oksijen, silisyum ve alüminyumdan sonra en bol bulunan element. Fe sembolü ile gösterilir. Ağır metallerin en önemlisidir. Yer kabuğunda % 4,2 nisbetinde bulunur.
Periyodik sistemin VIII B grubunda bulunur. Atom numarası 26, atom ağırlığı 55,85, özgül ağırlığı 7,86 g/cm3tür. Erime sıcaklığı 1535°C, kaynama sıcaklığı ise 2740 (3000) °C’dir. Brinel sertliği 6,7’dir. Dört tane kararlı izotopu vardır. Bunlar 54, 56, 57 ve 58 kütle numaralıdır. Elektron düzeni (Ar) 3d6 4s2, bileşiklerindeki değerliği 2+, 3+ ve az olarak da 4+’dır.
Özellikleri
Periyodik sistemin VIII B grubunda bulunur. Atom numarası 26, atom ağırlığı 55,85, özgül ağırlığı 7,86 g/cm3tür. Erime sıcaklığı 1535°C, kaynama sıcaklığı ise 2740 (3000) °C’dir. Brinel sertliği 6,7’dir. Dört tane kararlı izotopu vardır. Bunlar 54, 56, 57 ve 58 kütle numaralıdır. Elektron düzeni (Ar) 3d6 4s2, bileşiklerindeki değerliği 2+, 3+ ve az olarak da 4+’dır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)